22.06.2025 14:04
Şafak öncesi, İran'ın nükleer ve füze tesislerini hedef alan bir ABD hava saldırısının ardından İran, Pazar günü Hormuz Boğazı'nı kapatarak sert bir karşılık verdi. Bu eylem, dünya petrol taşımacılığının yaklaşık %20'sini fiilen durdurarak anında ve yaygın küresel endişelere yol açtı.
Başkan Donald Trump tarafından doğrudan yetkilendirilen ABD saldırıları, İran'ın füze altyapısına ciddi zarar veren İsrail saldırılarının hemen ardından geldi. Tahran'ın hızlı yanıtı olan, Hormuz Boğazı'ndan tüm geçişi engelleme kararı parlamentoda alındı ve küresel enerji piyasalarında şok dalgaları yaratarak, piyasa yeniden açıldığında ham petrol fiyatlarında keskin bir yükseliş korkusuna yol açtı.
Bu kapanış, petrol ve gazın Pers Körfezi'nden Çin, Avrupa ve Güney Asya gibi büyük tüketicilere taşınmasını önemli ölçüde etkiliyor. İran rejiminin iddialı yanıtı, daha önce İran'ın birden fazla nükleer tesisine ve askeri komuta merkezlerine yapılan İsrail saldırılarının ardından geldi; bu eylemlere karşı, İran Dini Lideri Ali Hamaney, ABD'nin daha fazla müdahalesine karşılık "onarılmaz zarar" vereceğine yemin etmişti. İran'ın boğazı kapatma kararı, Hamaney'in de onayladığı parlamento kararı, bu tırmanan gerilimlerin ve İran'ın kışkırtılmamış bir İsrail saldırısı olarak nitelendirdiği olayların ardından verilen önceki tehditlerin doğrudan bir sonucuydu.
Hormuz Boğazı'nın stratejik önemi tartışılmaz. Pers Körfezi'nin ağzında bulunan bu dar su yolu, küresel petrol taşımacılığı için kritik bir damardır ve 2024 yılında günde yaklaşık 16,5 milyon varil ham petrol ve kondensat taşımaktadır. Bu rakam, Suudi Arabistan, Irak, BAE, Kuveyt ve İran gibi ülkelerden kaynaklanan küresel petrol üretiminin önemli bir bölümünü temsil etmektedir. Ayrıca, dünyanın %20'sinden fazlası sıvılaştırılmış doğal gazı, esas olarak Katar'dan, bu hayati geçitten geçmektedir.
Resmi kapanmadan önce bile, artan gerilimler çeşitli aktörlerden tepkiler aldı. Örneğin, İngiltere hükümeti, bölgede seyreden ticari gemilere alışılmadık derecede acil bir uyarıda bulunarak, düşmanlıkların artan riskinin ve tehlikeli olayların potansiyelinin arttığını vurguladı.