22.06.2025 17:58
ABD'nin İran nükleer tesislerini hedef alan bir askeri operasyonunun ardından, Pazar günü İran ve İsrail arasında önemli bir gerginlik yaşandı. Yetkililer tarafından İran'ın nükleer kapasitesini ortadan kaldırmayı amaçlayan hassas bir saldırı olarak tanımlanan ABD operasyonu, İran hükümetinden hızlı ve güçlü bir yanıt tetikledi.
ABD saldırılarından saatler sonra, İran yaklaşık kırk füzeyi İsrail topraklarına fırlattı. Associated Press'e göre bu saldırı en az yirmi üç kişinin yaralanmasıyla sonuçlandı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise karşılık olarak bir dizi İran şehrine hava saldırıları düzenledi. X'te (eski adıyla Twitter) yayınlanan bir IDF açıklamasıyla doğrulanan bu saldırılar, komuta merkezleri ve füze fırlatma rampaları da dahil olmak üzere önemli altyapıları hedef aldı. Ne yazık ki, Associated Press tarafından aktarıldığı üzere, İran devletine bağlı medya, İran Devrim Muhafızları Ordusunun en az üç üyesinin ölümünü bildirdi.
Duruma daha fazla karmaşıklık katan bir gelişme olarak, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, "Meet the Press" programında ulusa seslendi. ABD'nin İran ile tam ölçekli bir savaşa girmediğini, ancak nükleer hedeflerine karşı koymaya odaklandığını ve kara saldırısından kaçınma taahhüdünde bulunduklarını açıkladı. Vance, uzun süreli Ortadoğu çatışmaları hakkındaki kamuoyunun endişelerini kabul ederek, mevcut yönetimin yaklaşımını önceki yönetimlerle karşılaştırdı ve ulusal güvenliğe daha etkili ve kararlı bir yaklaşım ima etti.
ABD saldırıları için önceden yetki verilmemesine ilişkin kongre eleştirilerine yanıt veren Vance, başkanın böyle durumlarda kararlı bir şekilde hareket etme yetkisini güçlü bir şekilde savundu ve operasyonun yasallığı hakkındaki endişeleri reddetti. Pazar günkü olaylar, Ortadoğu'da hızla gelişen ve son derece değişken bir durumu ortaya koymakta, sürekli izlemeyi gerektirmekte ve önemli uluslararası endişelere yol açmaktadır. Sunulan bilgiler internet kaynaklarından alınmıştır.